Altı mermer üstü mermer, içinde bir gelin oynar. (Dil)
Altı mermer üstü mermer, içinde Yörük Ömer. (Kaplumbağa)
Çıt demeden çalıya düşer. (Güneş)
Küçücük fıçıcık içi dolu turşucuk. (Limon)
Çarşıdan alınmaz mendile konulmaz
Ondan tatlı birşey olmaz. (Uyku)
Gelin cama dayandı, cam kanlara boyandı. (Nar)
Pişirirsen aş olur, pişirmezsen kuş olur. (Yumurta)
Altı tahta üstü tahta, içinde bir sarı softa. (Badem)
Dağdan gelir taştan gelir açık kıçlı enişten gelir.(Keçi)
Aktır tarlası, karadır tohumu,
El ile ekilir, dil ile biçilir. (Kağıt, mürekkep, yazı, okuma)
Çam ağacını oyarlar, içine tinton koyarlar,
Ağlama tinton ağlama kulağını burarlar. (Saat)
Allah yapar yapısını kullar açar kapısını. (Karpuz, kavun)
Taştandır demirdendir, yüreği hamurdandır
Dünya alemi doyurur kendi doymaz
Bilmem ki bu nedendir? (Değirmen)
Kat kat ama katmer değil, kırmızı ama elma değil. (Soğan)
Kuru kafa attım rafa, yemesi tatlı maymun suratlı. (Ceviz)
Alçacık tepeden kar yağar. (Elekten un elemek)
Alçacık boylu kadife donlu. (Patlıcan)
Benim bir öküzüm var, yer yer doymaz. (Soba)
Benim bir öküzüm var, ağzını açınca çiğerleri görünür. (Soba)
Dal üstünde kitli sandı. (Badem)
Bilmece bildirmece dil üstünden kaydırmaca. (Tükrük)
Bilmece bildirmece el üstünden kaydırmaca (Sabun)
Avucuma sığar, sandığa sığmaz. (Üğrende=hayvan sopası)
Masal masal mastıran kimdir seni bastıran? (Yorgan)
Ben giderim o gider önümde tintin eder. (Baston)
Yer altında yağlı kayış. (Yılan)
Yer altında kitli sandık. (Mezar)
Yer altında piliçli tavuk (Yer elması, patates)
Altı taş üstü taş içinde binbar baş. (Hamam)
Yedi delikli tokmak bunu bilemeyen ahmak. (Baş)
Küçücük mezar dünyayı gezer. (Ayakkabı)
Benim bir kızım var, ağzı var dili yok
Ne verirsen yemen demez, arkasında çulu yok. (Soba)
Kapı üstünde gıygı. (Bıyık)
Çat orada çat burada, çat kapı arkasında. (Süpürge)
Kuyrukluca kumbara, zahire taşır ambara. (Kaşık)
Derede tinton tepede tinton,
İliksiz tinton kemiksiz tinton. (Karınca)
Minimini küçük sini. (Mercimek)
Karşıdan baktım dilim dilim,
Yanına vardım kara kilim. (Tarla)
Karşıdan baktım birçok, yanına vardım hiç yok. (Kuş sürüsü)
Sandık açıldı fındık saçıldı. (Keçi gübresi)
Kıl torba içinde gıdık oynar. (Göz)
Vız vız vız idik otuz iki kız idik
Kış geldi kırıldık, yaz geldi dirildik. (Sinek)
Yarım kaşık duvarda yapışık. (Kulak)
Hırtlar mırtlar Yusuf’u yedi koca kurtlar. (Destere)
El kadar, dağdan domuz indirir. (Tarak, bit)
Ey hindi hindi, tavandan keramet indi,
Ev sahibi misafirin üzerine bindi. (Yorgan)
Alçacık kuyu gümberder suyu. (Yayık)
Tane tane nar, dize kadar kar,
Uçtu keklik, kaldı dilber. (Saman ve buğday)
Ariftir zariftir, her yemeğin içinde
Burnu kıllı heriftir (Soğan)
Kıllı ağzını açtı, çıplak içine kaçtı. (Aba çorap ve ayak)
Etten kantar altın tartar. (Kulak ve küpe)
Şapıldayık
Mışıldayık
Fıldırdayık
Eğri dağ
Düz ova
Gür dağ
Gücük domuz. (Baş ve baştaki organlar. Sırası ile: Ağız, burun, göz, kaş, alın, saç ve baştaki bit)
Dağdan gelir harahura
Gözleri çampara
Bacakları fasafise
Karnı tombalise. (Kaplumbağa)
Avludan atladım yaşmağım düştü,
Yaşmağımı topladım gün kavuştu. (Kırağı)
Avludan atladı öte yana yumurtladı. (Kabak)
Suda balık ucu yanık. (Gaz lambası)
Çın çın hamam küpesi tamam
Bir kız aldım babası imam. (Saat)
Çıktım gittim tepeye
Yular vurdum sıpaya (İğne)
Dağdan gelir tatarina
Ben onu tutarina
İki taş arasına
Korina kırina (Pire)
Sarıdır safran gibi okunur Kur’an gibi,
Ya bunu bileceksin ya bu gece öleceksin. (Altın)
Kırk kabak yaprağı,
Evliya toprağı,
Ya bunu bileceksin
Ya bu gece öleceksin. (Kur’an)
Kat kat döşek bunu bilmeyen eşek. (Lahana)
Uzun kuyu lümbür suyu,
Çeken ölmez içen ölür. (Tüfek)
İstanbul’da pilav pişti kokusu buraya düştü. (Mektup)
Bacağımın altında tepsi,
Tepsinin üstünde sipsi,
Sipsinin üstünde dıllı,
Dıllının üstünde kıllı. (Öreke= İplik eğirme aleti)
Öte gider pipiri,
Beri gelir pipiri,
Yemez içmez pipiri, (Eli = iplik eğirme aleti)
İki kafa, sekiz bacak,
Üstü tahta, altı taş,
Dolaş da dolaş. (Hayvanla harman sürmek)
Dilim dilim nar (Demet)
Dize kadar kar (Harman)
Uçtu keklik (Saman)
Düştü dilber (Tane)