Anonim halk edebiyatımızın sözlü ürünlerinin en yaygınlarından olan manileri bütün çevrede olduğu gibi köyde de bolca bulmak mümkündür. Köyde maniler sözlü yayılım geleneğine uygun olarak, daha çok topluca çalışılan orak ve çapa tarlalarında veya el ele tutuşarak karşılıklı söyleyip oynaşılan düğün törenlerinde, kızlar tarafından sürdürülmektedir.
Bütün yurt çapında yaygın olanlar, sadece çevrede söylenenler olduğu gibi köye ait, orijinal maniler de vardır. Orijinal maniler, tarlalarda çalışan genç kızlar arasında gruplar oluşturularak, karşılıklı atışma şeklinde yakılarak meydana getirilmeye devam edilmektedir. Köyde söylenen maniler oldukça fazla olmasına rağmen ben zamanın kısıtlı olmasından dolayı bunlardan bir kısmını verebiliyorum.
Köyden derlediğim maniler:
Gündöndüyü kazmadım
Yaprağını yazmadım
Yar üstüme yar sevmiş
Duydum ama kızmadım.
Karşıdaki tarlayı
Taşlı diye ekmezler
Askerden gelenlere
Yaşlı diye bakmazlar
Oturdum taş üstüne
Şalvarımı eklerim
Yare mektup yolladım
Cevabını beklerim
Çemberimi uçurdum
Kavak yapraklarına
Ben yarimi düşürdüm
Sevda yataklarına
Haydi yarim gidelim
Bizim vatana kadar
Ben seni unutamam
Dünya batana kadar
Köprüden geçer iken
Selam verdim şaşkına
Dalga mı geçiyorsun
Söyle Allah aşkına
Satımın kordonu
İzmirdendir İzmir’den
Ne anlıyon sevdiğim
Böyle bekâr gezmeden
Çobanın koyunları
Yapıyor oyunları
Çoban sana varıcam
Bağışla koyunları
İn dereye dereye
İner miyim sevdiğim
Senden başkalarına
Gider miyim sevdiğim
Kızın adı Aybirsen
Yeşil olmuşa binsem
Ciddi mi dalga mıdır
Yarin kâlbini bilsem
Bugün hava bulutlu
Yağmur yağacak gibi
Hep yollara bakıyom
Yarim gelecek gibi
Çeşmenin ahırı var
Önünde duvarı var
Karardı geçiverdi
Yarimin kahırı var
Kürse Köyün yolları
Kuraklıktan tozuyor
Aramızı sevdiğim
Aracılar bozuyor
Kürse Köydür köyümüz
Zemzem akar suyumuz
Sevip sevip ayrılmak
Yoktur öyle huyumuz
Tarlanın kenarında
Tavşan olur mu yarim
Sen orada ben burada
Akşam olur mu yarim
Ellerimde ellikler
Gözlerimde gözlükler
Hep yarime verilmiş
Dünyada güzellikler
Ortaokullu yarim
Geç liseye liseye
Gel bir ütü basayım
Giydiğin elbiseye
Taksi geliyor taksi
İstanbul’un köşkünden
Haberin yok mu yarim
Ölüyorum aşkından
Uza kavağım uza
Göğe mi ereceksin
Aldın benim yarimi
Hayır mı göreceksin
Kürse Köyün çeşmesi
Damlamadan akmıyor
Bizim köyün kızları
Dalgacıya bakmıyor
Ağzımdaki dişlerim
Kanaviçe işlerim
Dalga değil sevdiğim
Can yürekten isterim
Yol üstünde iki kuş
Birbirini didiyor
Yarimin iki sözü
Çok gücüme gidiyor
Kolumdaki bilezik
Burmalıdır burmalı
Yar sevmek kolay ama
Yar sözünde durmalı
Asker eder talimi
Kimse bilmez halimi
Hem askerlik hem sevda
Öldürüyor yarimi
Camiyi imam gelmiş
Topluyor kaşıkları
Allahım sen kavuştur
Biz gibi aşıkları
Susa geliyor susa (şose)
Susanın boyu kısa
Acep yarim gelir mi
Benim sesimi duysa
Bizim evin arkası
Dokuma fabrikası
Yare verdim sevdayı
Açık gezer yakası
Bizim evin arkası
Kömürlüktür kömürlük
Kendim nasip olmazsam
Mendil verdim ömürlük
Yağmur yağıyor yağmur
Kara taşın üstüne
Yarim perçem taramış
Kara kaşın üstüne
Ayakkabı isterim
Üstü beyaz olursa
Ben kaynamı severim
Oğlu güzel olursa
Kulağımda küpeler
Kösteklidir köstekli
Biz yarimle ikimiz
Küçük yaştan istekli
Entarimin pilesi
Eklesem eklenmiyor
Şimdi bir moda çıktı
Büyükler beklenmiyor
Parmağında yüzüğüm
Sımsıkı oynamıyor
Yarimden başkasına
Hiç kanım kaynamıyor.
Ağlama yar ağlama
Karaları bağlama
Saçlarından bir tel ver
Merhem olsun yarama
Kaşların mildir yarim
Gel beni güldür yarim
Evimiz ayrıysa da
Gönlümüz birdir yarim
Sizin evle bizim ev
On adımdır arası
İçme yarim sigara
Topla düğün parası
Lambam ışık vermiyor
Fitili burmayınca
Gönlüm rahat durmuyor
Yarimi görmeyince
Tarlası ayrıklıya
Ben varmama çarıklıya
Allah nasip ederse
Boynu kravatlıya
Yarim geliyor atlı
Mehmetim gravatlı
Sevdiğimin mektubu
Yastık altında saklı
Şu dağların ardından
Yusyuvarlak taş geldi
Mektubunu okurken
Gözlerimden yaş geldi
Mendilimin ucuna
Sakız bağlatır mıyım
El sözüne bakıp da
Yari ağlatır mıyım
Mendilimin ucuna
Sakız bağladım sakız
Öyle duydum sevdiğim
Sevmişsin bir başka kız
Bir entari diktirdim
Yani başı fermansız
Doktor gelse ne yapar
Benim derdim dermansız
Karşımda durup durma
Boynunu burup durma
Çirkin söz söyleyip de
Kalbimi kırıp durma
Suya düştü gülümüz
Ötmüyor bülbülümüz
Sen orada ben burada
Geçti cahil ömrümüz
Benim saçlarım uzun
İndirsem belimdedir
Yari aşka düşürmek
O benim elimdedir.
Pancarım karık karık
Ağlarım yanık yanık
Düşmanıma vermesin
Mevlâm böyle ayrılık
Akşam oldu ikindi
Gün tepeye dikildi
Savul yarim karşımdan
Sana canım sıkıldı
Kızın adı Necmiye
Gider orak biçmeye
Yemili misin yarim
Bizim yoldan geçmeye
Kızın adı Mücevher
Tül perdeden gün geçer
Almazsa da almasın
Dalga geçtiğim yeter
Ateş başında kandil
Yandır Allahım yandır
Yarim küsmüş gidiyor
Döndür Allahım döndür.
Bizim köyün merası
Akşam üstü serinler
Yarimin sevdaları
Günden güne derinler
Kürse Köyün yolları
Dönemedir döneme
Yarim seni çevirim
Yedi türlü vereme
Bahçe bizim değil mi
Sancak kuralım yarim
Sevdanın çoğu bende
Ortak olalım yarim
Daha ne güne değin
Söyle nedir dileğin
Daha çok sürecek mi
Bu uzun hasretliğin
İn dereye dereye
Dere kaymaz mı sandın
Sen caymışsın sevdiğim
Beni caymaz mı sandın
Benim yarim okusun
Okusun hafız olsun
Benim burda olduğum
Yarime malum olsun.
Köprüden geçer iken
Köprü salladı beni
Yarimin sevdaları
İpsiz bağladı beni
Şu dağlar olmasaydı
Lâlesi solmasaydı
Ölüm Allahın emri
Ayrılık olmasaydı
Çeşmeye bakır koydum
Damla damla dolacak
Benim sevdiğim oğlan
Başöğretmen olacak
İn aşağı çık düze
Ne oldu yarim bize
Ayrılık defterini
Verdiler elimize
Bisiklete binersin
Bizim orda inersin
Annem babam sorarsa
Lastik patladı dersin
Oğlanın adı Mustafa
Gel esnafa esnafa
Akranların evlenmiş
Sen de evlen Mustafa
Oğlanın adı Recep
Ceketini giyecek
Öp babamın elini
Beni sana verecek
Oğlanın adı Hasan
Petinleri bağlasam
Yakasından gül açmış
Yaprakları ben olsam
Kızın adı Fadime
Bir taş attım bademe
Sevda hastalarına
Yar doktor ben hademe
Haydi gidelim yarim
Yaban incirlerine
Bir yarimle bağlandık
Sevda zincirlerine
Ah dedim ahtalandı
Ciğerim noktalandı
Yetiş sevdiğim yetiş
Mezarım tahtalandı
Şu dağlar abrım benim
Kalmadı sabrım benim
Ben yarime varmazsam
Delinir kabrim benim
Susurluk pazarında
Parası olan gezer
Yar üstüne yar sevmiş
Neresi benden güzel
Kazak örüyem kazak
Yetmiş iki ilmekten
Yarimden mektup gelmiş
Okuyamam gülmekten
Parmağında yüzüğün
Kabartmadır kabartma
Yarim benim olmazsan
Kabrinde rahat yatma
Bu evi yapan usta
İnşallah olur hasta
Pencere bırakmamış
Nerden bakayım dosta
Motorun direğine
Sarılsam bileğine
Yare bir çift sözüm var
İşlesin yüreğine
Tren geliyor tren
Haydarpaşadan beri
Beni yarimi seviyom
Yedi yaşımdan beri
İn dereye dereye
Dere çamur kayarsın
Düşme oğlan peşime
Dalgacıyım yanarsın
İki gemi yan yana
Haydayabilir misin
Yarim benim sevdama
Dayanabilir misin
Entarisi bedenden
Neden ayrıldın benden
Ayrılcanı bilseydim
Resim alırdım senden
Entarisi pembeden
Leke olmuş giymeden
Ben yarimi tanırım
Yüzündeki benlerden
Entarimin pilesi
Yandandır eklemesi
Nişanlanalım yarim
Kolaydır beklemesi
Entarimin hasını
Çevirdim yakasını
Çoktan beri görmedim
Unuttum simasını
Susadım su isterim
Mavi boyalı tastan
Ben nasıl ayrılayım
İki senelik dosttan
Bahçelerde patlıcan
Daldan dala atlıcam
Anne haberin olsun
Ben bu gece kaçıcam
Masa üstünde koku
Al şu mektubu oku
Yari sevdim seveli
Girmez gözüme uyku
Boynumdaki üç altın
Üçü de yaprak olsun
Beni yardan ayıran
Üç günde toprak olsun
Başımdaki tülbentim
Örtünmeden kirlendi
Ben bir yeni yar sevdim
Her görenler imrendi
Saksıya çiçek ektim
Cama dayansın diye
Sevip sevip ayrıldım
Ölünce yansın diye
Kolundaki saati
Sen kurma ber kurayım
İki sene askerlik
Nasıl ayrı durayım
Masa üstünde testi
Kemer belimi kesti
Gurbetteki sevdiğim
Şimdi aklımdan geçti
Entarisi al olsun
Solarsa dalı solsun
Ortağıma bak yarim
Onun da gönlü olsun
Parmağında üç yüzük
Üçü de nişan olsun
Beni yardan ayıran
Benden perişan olsun
Telefon direğine
Sarılsam bileğine
Şarkı söyle geç yarim
Dert koyma yüreğine
Benim saçlarım uzun
İnce ibrişim gibi
Ben yarimi seviyom
Kendi kardeşim gibi
Ayakkabım söküldü
Bağla sevdiğim bağla
Bugün ayrılık günü
Ağla sevdiğim ağla
Şu karşıki karacı
Üflesem kuruturum
Ayırdılar yarimden
Ah nasıl unuturum
Hani benim ferecem
Ferecemi giyecem
Yarim senin annene
Ben de anne diyecem
Ferecemin eni dar
Enini ekledim yar
Aşıklar çeşmesinde
Seni çok bekledim yar
Şu tepenin ardında
Bahriye askerleri
Güzellerin içinde
Severim esmerleri
Benim saçlarım uzun
İnce ince beş tane
Doğru söyle sevdiğim
Benden başka kaç tane
Al destini suya git
Destin olmasın yarim
Benden başka yar sevmek
Nasip olmasın yarim
Şu tepenin ardında
Davullu düğün olur
Sevip de alamayan
Yanar yanar kül olur
Cam cama eklenir mi
Cam dibi beklenir mi
Yedi sene askerlik
Sevdiğim beklenir mi
Arpalar dize kadar
Gel yarim bize kadar
Sana çorap öreyim
Topuktan dize kadar
Maramam dür düğümü
Kim görmüş güldüğümü
Dostlarım düşman olmuş
İsterler öldüğümü
Kızın adı Münevver
Merdivenden iniver
Dünürcüler gelince
Yaşım küçük deyiver
Kara tren hoş geldi
Vagon vagon taş geldi
Ayrılık var deyince
Gözlerimden yaş geldi
Kıra saldım koyunu
Pek severim oyunu
Kimlere benzeteyim
Yarin fidan boyunu
Pencerede perde yok
Ben ona şaşıyorum
Sevdiğini almayan
Demesin yaşıyorum
Askere yolladım yari
Çanta yormasa bari
Kara gözlü yarimi
Subay dövmese bari
Tren gelir öterek
Kömürünü dökerek
Ben yarimden ayrıldım
Gözyaşımı dökerek
Minarenin ucunda
Kuşlara bak kuşlara
Anne ben fazla mydım
Attın beni dışlara
Kürse Köyün yolları
Sıva yarim kolları
Sıra bize geliyor
Tut yarim davulları
Manici başı mısın
Cevahir taşı mısın
Mani yazsam yollasam
Cebinde taşır mısın
Köprü altında kavak
Sallanır savak savak
Oğlanlarla konuşmak
Namaz kılmaktan sevap
Madenin ovasında
Su durmaz kovasında
Yar aklıma geliyor
Namazın ortasında
Madenin taşlarını
Koyu mu sandın yarim
Ben ciddi seviyordum
Oyun mu sandın yarim
Parmağımda yüzüğe
Halka diyorlar yarim
Yaptığın işarete
Dalga diyorlar yarim
Armut daldan düşer mi
Karıncalar üşer mi
Sevip sevip ayrılmak
Şanımıza düşer mi
Kolumdaki bilezik
Üçü de burma burma
Yar gurbete gidersen
Üç günden fazla durma
Şu yıldız kaymış derler
Bir ucu kalmış derler
Bizi çekemeyenler
Senin yar caymış derler
Bizim köyün yolları
Kırmızı güle kokuyor
Benim yarim dalgacı
Ahretime bakıyor
Sıra sıra söğütler
Birbirini öğütler
İki cahil sevişmiş
Ne karışır büyükler
Ay gülüne ay demem
Kan gülüne kan demem
Yarimden başkasına
Öldürseler yar demem
Ferecemin yeminden
Bıktım alem dilinden
Özendim bir yar sevdim
O da gitti elimden
Su yolu susa yolu
Boş gider gelir dolu
Desti kulpun kırılsın
Yoruldu yarin kolu
Sigaram ince tüter
Düşünsem aklım gider
Olmazsa da olmasın
Dalga geçtiğim yeter
Mendil versem almazsın
Sen mendilsiz kalmazsın
Ver ceketin götürem
Sana zahmet olmasın
Su gelir merdin merdin
Su değil benim derdim
Ağaçlar kalem olsa
Yazılmaz benim derdim
Mani maniyi açar
Maniden kimler kaçar
Bir sen söyle bir de ben
Hangimiz üste çıkar.
Çeşmeye taş olamam
Taş olsam baş olamam
Ben yarimden ayrılıp
Ellere eş olamam
Su gelir kütüğünden
İçilmez köpüğünden
Ayırmasın Allahım
Kimseyi sevdiğinden
Su gelir akma ile
Taşları yıkma ile
Oğlan ne fayda buldun
Karşıdan bakma ile
Sepet sepet yumurta
Yarim beni unutma
Sen beni unutursan
Gözyaşını kurutma
Trene binerdiniz
Kiminiz inerdiniz
Birer birer başolmaz
Cümleniz hoşgeldiniz
Onu öyle demezler
Peynir ekmek yemezler
Senin gibi maniciye
Manici bile demezler
Ak taşı kaldır da gel
Yılanı öldür de gel
Oğlan beni alcaksan
Keseyi doldur da gel
Dağdan indirdin beni
Küle döndürdün beni
Vermedin sevdiğime
Anne öldürdün beni
Dama vardım dam değil
Penceresi cam değil
Yare mektup yazacam
Akıl başta tam değil
Evin önünde pınar
Soksam ellerim donar
Ne kız oldum ne gelin
Yüreğim ona yanar
Tabancam dolu saçma
Kaçma sevdiğim kaçma
Zaten yürek yaralı
Bir yara da sen açma
Elma attım denize
Geliyor yüze yüze
Kürse Köyün kızları
Dokuz bin dokuz yüze
Saksı koydun masaya
Düştüm büyük tasaya
Karşı köyün kızları
Bir demet pırasaya
Ayakkabım takine
Terzilerde makine
Nasıl gönül vereyim
Senin gibi fakire
Karanfil eker misin
Bal ilen şeker misin
Dünyada yaktın beni
Ahrette çeker misin
Yaş nane kuru nane
Yanıyorum ben anne
İlk yarime vermedin
Buna bari ver anne
Çay benim çeşme benim
Ardıma düşme benim
Seninle dalga geçtim
Sevdiğim başka benim
Ayakkabım çözüldü
Bağla sevdiğim bağla
Bu ayrılık bizlere
Ağla sevdiğim ağla
Elma attım nar geldi
Dar sokakta yar geldi
Yolladı bilezik
Kollarıma dar geldi
Ekin ektim az derler
Güzele beyaz derler
Kime derdimi yansam
Bu dert sana az derler
Hey ediler ediler
Miyav dedi kediler
Mani söyleyiciler
Mani bitti dediler
Bahçelerde pırasa
Yaprağın kar yağsa
Kızlar kocasız kalsa
Oğlanlara yalvarsa
Krşıda Demirkapı
Sallanır çavdar sapı
Beni yardan ayıran
Sürünsün kapı kapı
İki kapı yan yana
Ben istemem kaynana
Kaynanalar olmasa
Geçiniriz yan yana