K Ü R S E K Ö Y Ü
 
  Ana Sayfa
  ŞEHİTLERİMİZ
  Köyümüzün Tarihçesi
  => Adetlerimiz
  => İnanmaya Dayalı Geleneklerimiz
  => Batıl itikatlar
  => HALK METEOROLOJİSİ
  => Söze dayalı folklor ürünleri
  => Türküler
  => Çocuk Tekerlemeleri
  => Efsaneler
  => Bilmeceler
  => Ağıt
  => Masallar
  => Maniler
  => Ramazan Manileri
  => Mustafa Taşdemirden Tekerlemeler
  TÜRK tarihi
  TÜRK BÜYÜKLERİ
  ALTIN NASİHATLAR
  DÜĞÜNLERİMİZ
  Resimler
  Canlı Radyo ve TV
  Telefon Fatura Sorgulama
  Oyun
  SEVİLEN KLİPLER
  ŞİİR KÖŞESİ
  FIKRALAR
  RÜYA TABİRLERİ
  RESİM GALERİSİ
  Ziyaretçi defteri
  İstatistik sonuçları
  VİZYONDAKİ FİLMLER
Bugün 4 ziyaretçikişi burdaydı!
Maniler



MANİLER

Anonim halk edebiyatımızın sözlü ürünlerinin en yaygınlarından olan manileri bütün çevrede olduğu gibi köyde de bolca bulmak mümkündür. Köyde maniler sözlü yayılım geleneğine uygun olarak, daha çok topluca çalışılan orak ve çapa tarlalarında veya el ele tutuşarak karşılıklı söyleyip oynaşılan düğün törenlerinde, kızlar tarafından sürdürülmektedir.

Bütün yurt çapında yaygın olanlar, sadece çevrede söylenenler olduğu gibi köye ait, orijinal maniler de vardır. Orijinal maniler, tarlalarda çalışan genç kızlar arasında gruplar oluşturularak, karşılıklı atışma şeklinde yakılarak meydana getirilmeye devam edilmektedir. Köyde söylenen maniler oldukça fazla olmasına rağmen ben zamanın kısıtlı olmasından dolayı bunlardan bir kısmını verebiliyorum.

 

 

Köyden derlediğim maniler:


Gündöndüyü kazmadım

Yaprağını yazmadım

Yar üstüme yar sevmiş

Duydum ama kızmadım.

 

Karşıdaki tarlayı

Taşlı diye ekmezler

Askerden gelenlere

Yaşlı diye bakmazlar

 

Oturdum taş üstüne

Şalvarımı eklerim

Yare mektup yolladım

Cevabını beklerim

 

Çemberimi uçurdum

Kavak yapraklarına

Ben yarimi düşürdüm

Sevda yataklarına

 

Haydi yarim gidelim

Bizim vatana kadar

Ben seni unutamam

Dünya batana kadar

 

Köprüden geçer iken

Selam verdim şaşkına

Dalga mı geçiyorsun

Söyle Allah aşkına

 

Satımın kordonu

İzmirdendir İzmir’den

Ne anlıyon sevdiğim

Böyle bekâr gezmeden

 

Çobanın koyunları

Yapıyor oyunları

Çoban sana varıcam

Bağışla koyunları

 

İn dereye dereye

İner miyim sevdiğim

Senden başkalarına

Gider miyim sevdiğim

 

Kızın adı Aybirsen

Yeşil olmuşa binsem

Ciddi mi dalga mıdır

Yarin kâlbini bilsem

 

Bugün hava bulutlu

Yağmur yağacak gibi

Hep yollara bakıyom

Yarim gelecek gibi

 

Çeşmenin ahırı var

Önünde duvarı var

Karardı geçiverdi

Yarimin kahırı var

 

Kürse Köyün yolları

Kuraklıktan tozuyor

Aramızı sevdiğim

Aracılar bozuyor

Kürse Köydür köyümüz

Zemzem akar suyumuz

Sevip sevip ayrılmak

Yoktur öyle huyumuz

 

Tarlanın kenarında

Tavşan olur mu yarim

Sen orada ben burada

Akşam olur mu yarim

 

Ellerimde ellikler

Gözlerimde gözlükler

Hep yarime verilmiş

Dünyada güzellikler

 

Ortaokullu yarim

Geç liseye liseye

Gel bir ütü basayım

Giydiğin elbiseye

 

Taksi geliyor taksi

İstanbul’un köşkünden

Haberin yok mu yarim

Ölüyorum aşkından

 

Uza kavağım uza

Göğe mi ereceksin

Aldın benim yarimi

Hayır mı göreceksin

 

Kürse Köyün çeşmesi

Damlamadan akmıyor

Bizim köyün kızları

Dalgacıya bakmıyor

Ağzımdaki dişlerim

Kanaviçe işlerim

Dalga değil sevdiğim

Can yürekten isterim

 

Yol üstünde iki kuş

Birbirini didiyor

Yarimin iki sözü

Çok gücüme gidiyor

 

Kolumdaki bilezik

Burmalıdır burmalı

Yar sevmek kolay ama

Yar sözünde durmalı

 

Asker eder talimi

Kimse bilmez halimi

Hem askerlik hem sevda

Öldürüyor yarimi

 

Camiyi imam gelmiş

Topluyor kaşıkları

Allahım sen kavuştur

Biz gibi aşıkları

 

Susa geliyor susa (şose)

Susanın boyu kısa

Acep yarim gelir mi

Benim sesimi duysa

 

Bizim evin arkası

Dokuma fabrikası

Yare verdim sevdayı

Açık gezer yakası

Bizim evin arkası

Kömürlüktür kömürlük

Kendim nasip olmazsam

Mendil verdim ömürlük

 

Yağmur yağıyor yağmur

Kara taşın üstüne

Yarim perçem taramış

Kara kaşın üstüne

 

Ayakkabı isterim

Üstü beyaz olursa

Ben kaynamı severim

Oğlu güzel olursa

 

Kulağımda küpeler

Kösteklidir köstekli

Biz yarimle ikimiz

Küçük yaştan istekli

 

Entarimin pilesi

Eklesem eklenmiyor

Şimdi bir moda çıktı

Büyükler beklenmiyor

 

Parmağında yüzüğüm

Sımsıkı oynamıyor

Yarimden başkasına

Hiç kanım kaynamıyor.

 

Ağlama yar ağlama

Karaları bağlama

Saçlarından bir tel ver

Merhem olsun yarama

Kaşların mildir yarim

Gel beni güldür yarim

Evimiz ayrıysa da

Gönlümüz birdir yarim

 

Sizin evle bizim ev

On adımdır arası

İçme yarim sigara

Topla düğün parası

 

Lambam ışık vermiyor

Fitili burmayınca

Gönlüm rahat durmuyor

Yarimi görmeyince

 

Tarlası ayrıklıya

Ben varmama çarıklıya

Allah nasip ederse

Boynu kravatlıya

 

Yarim geliyor atlı

Mehmetim gravatlı

Sevdiğimin mektubu

Yastık altında saklı

 

Şu dağların ardından

Yusyuvarlak taş geldi

Mektubunu okurken

Gözlerimden yaş geldi

 

Mendilimin ucuna

Sakız bağlatır mıyım

El sözüne bakıp da

Yari ağlatır mıyım

Mendilimin ucuna

Sakız bağladım sakız

Öyle duydum sevdiğim

Sevmişsin bir başka kız

 

Bir entari diktirdim

Yani başı fermansız

Doktor gelse ne yapar

Benim derdim dermansız

 

Karşımda durup durma

Boynunu burup durma

Çirkin söz söyleyip de

Kalbimi kırıp durma

 

Suya düştü gülümüz

Ötmüyor bülbülümüz

Sen orada ben burada

Geçti cahil ömrümüz

 

Benim saçlarım uzun

İndirsem belimdedir

Yari aşka düşürmek

O benim elimdedir.

 

Pancarım karık karık

Ağlarım yanık yanık

Düşmanıma vermesin

Mevlâm böyle ayrılık

 

Akşam oldu ikindi

Gün tepeye dikildi

Savul yarim karşımdan

Sana canım sıkıldı

Kızın adı Necmiye

Gider orak biçmeye

Yemili misin yarim

Bizim yoldan geçmeye

 

Kızın adı Mücevher

Tül perdeden gün geçer

Almazsa da almasın

Dalga geçtiğim yeter

 

Ateş başında kandil

Yandır Allahım yandır

Yarim küsmüş gidiyor

Döndür Allahım döndür.

 

Bizim köyün merası

Akşam üstü serinler

Yarimin sevdaları

Günden güne derinler

 

Kürse Köyün yolları

Dönemedir döneme

Yarim seni çevirim

Yedi türlü vereme

 

Bahçe bizim değil mi

Sancak kuralım yarim

Sevdanın çoğu bende

Ortak olalım yarim

 

Daha ne güne değin

Söyle nedir dileğin

Daha çok sürecek mi

Bu uzun hasretliğin

İn dereye dereye

Dere kaymaz mı sandın

Sen caymışsın sevdiğim

Beni caymaz mı sandın

 

Benim yarim okusun

Okusun hafız olsun

Benim burda olduğum

Yarime malum olsun.

 

Köprüden geçer iken

Köprü salladı beni

Yarimin sevdaları

İpsiz bağladı beni

 

Şu dağlar olmasaydı

Lâlesi solmasaydı

Ölüm Allahın emri

Ayrılık olmasaydı

 

Çeşmeye bakır koydum

Damla damla dolacak

Benim sevdiğim oğlan

Başöğretmen olacak

 

İn aşağı çık düze

Ne oldu yarim bize

Ayrılık defterini

Verdiler elimize

 

Bisiklete binersin

Bizim orda inersin

Annem babam sorarsa

Lastik patladı dersin

Oğlanın adı Mustafa

Gel esnafa esnafa

Akranların evlenmiş

Sen de evlen Mustafa

 

Oğlanın adı Recep

Ceketini giyecek

Öp babamın elini

Beni sana verecek

 

Oğlanın adı Hasan

Petinleri bağlasam

Yakasından gül açmış

Yaprakları ben olsam

 

Kızın adı Fadime

Bir taş attım bademe

Sevda hastalarına

Yar doktor ben hademe

 

Haydi gidelim yarim

Yaban incirlerine

Bir yarimle bağlandık

Sevda zincirlerine

 

Ah dedim ahtalandı

Ciğerim noktalandı

Yetiş sevdiğim yetiş

Mezarım tahtalandı

 

Şu dağlar abrım benim

Kalmadı sabrım benim

Ben yarime varmazsam

Delinir kabrim benim

Susurluk pazarında

Parası olan gezer

Yar üstüne yar sevmiş

Neresi benden güzel

 

Kazak örüyem kazak

Yetmiş iki ilmekten

Yarimden mektup gelmiş

Okuyamam gülmekten

 

Parmağında yüzüğün

Kabartmadır kabartma

Yarim benim olmazsan

Kabrinde rahat yatma

 

Bu evi yapan usta

İnşallah olur hasta

Pencere bırakmamış

Nerden bakayım dosta

 

Motorun direğine

Sarılsam bileğine

Yare bir çift sözüm var

İşlesin yüreğine

 

Tren geliyor tren

Haydarpaşadan beri

Beni yarimi seviyom

Yedi yaşımdan beri

 

İn dereye dereye

Dere çamur kayarsın

Düşme oğlan peşime

Dalgacıyım yanarsın

İki gemi yan yana

Haydayabilir misin

Yarim benim sevdama

Dayanabilir misin

 

Entarisi bedenden

Neden ayrıldın benden

Ayrılcanı bilseydim

Resim alırdım senden

 

Entarisi pembeden

Leke olmuş giymeden

Ben yarimi tanırım

Yüzündeki benlerden

 

Entarimin pilesi

Yandandır eklemesi

Nişanlanalım yarim

Kolaydır beklemesi

 

Entarimin hasını

Çevirdim yakasını

Çoktan beri görmedim

Unuttum simasını

 

Susadım su isterim

Mavi boyalı tastan

Ben nasıl ayrılayım

İki senelik dosttan

 

Bahçelerde patlıcan

Daldan dala atlıcam

Anne haberin olsun

Ben bu gece kaçıcam

Masa üstünde koku

Al şu mektubu oku

Yari sevdim seveli

Girmez gözüme uyku

 

Boynumdaki üç altın

Üçü de yaprak olsun

Beni yardan ayıran

Üç günde toprak olsun

 

Başımdaki tülbentim

Örtünmeden kirlendi

Ben bir yeni yar sevdim

Her görenler imrendi

 

Saksıya çiçek ektim

Cama dayansın diye

Sevip sevip ayrıldım

Ölünce yansın diye

 

Kolundaki saati

Sen kurma ber kurayım

İki sene askerlik

Nasıl ayrı durayım

 

Masa üstünde testi

Kemer belimi kesti

Gurbetteki sevdiğim

Şimdi aklımdan geçti

 

Entarisi al olsun

Solarsa dalı solsun

Ortağıma bak yarim

Onun da gönlü olsun

Parmağında üç yüzük

Üçü de nişan olsun

Beni yardan ayıran

Benden perişan olsun

 

Telefon direğine

Sarılsam bileğine

Şarkı söyle geç yarim

Dert koyma yüreğine

 

Benim saçlarım uzun

İnce ibrişim gibi

Ben yarimi seviyom

Kendi kardeşim gibi

 

Ayakkabım söküldü

Bağla sevdiğim bağla

Bugün ayrılık günü

Ağla sevdiğim ağla

 

Şu karşıki karacı

Üflesem kuruturum

Ayırdılar yarimden

Ah nasıl unuturum

 

Hani benim ferecem

Ferecemi giyecem

Yarim senin annene

Ben de anne diyecem

 

Ferecemin eni dar

Enini ekledim yar

Aşıklar çeşmesinde

Seni çok bekledim yar

Şu tepenin ardında

Bahriye askerleri

Güzellerin içinde

Severim esmerleri

 

Benim saçlarım uzun

İnce ince beş tane

Doğru söyle sevdiğim

Benden başka kaç tane

 

Al destini suya git

Destin olmasın yarim

Benden başka yar sevmek

Nasip olmasın yarim

 

Şu tepenin ardında

Davullu düğün olur

Sevip de alamayan

Yanar yanar kül olur

 

Cam cama eklenir mi

Cam dibi beklenir mi

Yedi sene askerlik

Sevdiğim beklenir mi

 

Arpalar dize kadar

Gel yarim bize kadar

Sana çorap öreyim

Topuktan dize kadar

 

Maramam dür düğümü

Kim görmüş güldüğümü

Dostlarım düşman olmuş

İsterler öldüğümü

Kızın adı Münevver

Merdivenden iniver

Dünürcüler gelince

Yaşım küçük deyiver

 

Kara tren hoş geldi

Vagon vagon taş geldi

Ayrılık var deyince

Gözlerimden yaş geldi

 

Kıra saldım koyunu

Pek severim oyunu

Kimlere benzeteyim

Yarin fidan boyunu

 

Pencerede perde yok

Ben ona şaşıyorum

Sevdiğini almayan

Demesin yaşıyorum

 

Askere yolladım yari

Çanta yormasa bari

Kara gözlü yarimi

Subay dövmese bari

 

Tren gelir öterek

Kömürünü dökerek

Ben yarimden ayrıldım

Gözyaşımı dökerek

 

Minarenin ucunda

Kuşlara bak kuşlara

Anne ben fazla mydım

Attın beni dışlara

Kürse Köyün yolları

Sıva yarim kolları

Sıra bize geliyor

Tut yarim davulları

 

Manici başı mısın

Cevahir taşı mısın

Mani yazsam yollasam

Cebinde taşır mısın

 

Köprü altında kavak

Sallanır savak savak

Oğlanlarla konuşmak

Namaz kılmaktan sevap

 

Madenin ovasında

Su durmaz kovasında

Yar aklıma geliyor

Namazın ortasında

 

Madenin taşlarını

Koyu mu sandın yarim

Ben ciddi seviyordum

Oyun mu sandın yarim

 

Parmağımda yüzüğe

Halka diyorlar yarim

Yaptığın işarete

Dalga diyorlar yarim

 

Armut daldan düşer mi

Karıncalar üşer mi

Sevip sevip ayrılmak

Şanımıza düşer mi

Kolumdaki bilezik

Üçü de burma burma

Yar gurbete gidersen

Üç günden fazla durma

 

Şu yıldız kaymış derler

Bir ucu kalmış derler

Bizi çekemeyenler

Senin yar caymış derler

 

Bizim köyün yolları

Kırmızı güle kokuyor

Benim yarim dalgacı

Ahretime bakıyor

 

Sıra sıra söğütler

Birbirini öğütler

İki cahil sevişmiş

Ne karışır büyükler

 

Ay gülüne ay demem

Kan gülüne kan demem

Yarimden başkasına

Öldürseler yar demem

 

Ferecemin yeminden

Bıktım alem dilinden

Özendim bir yar sevdim

O da gitti elimden

 

Su yolu susa yolu

Boş gider gelir dolu

Desti kulpun kırılsın

Yoruldu yarin kolu

Sigaram ince tüter

Düşünsem aklım gider

Olmazsa da olmasın

Dalga geçtiğim yeter

 

Mendil versem almazsın

Sen mendilsiz kalmazsın

Ver ceketin götürem

Sana zahmet olmasın

 

Su gelir merdin merdin

Su değil benim derdim

Ağaçlar kalem olsa

Yazılmaz benim derdim

 

Mani maniyi açar

Maniden kimler kaçar

Bir sen söyle bir de ben

Hangimiz üste çıkar.

 

Çeşmeye taş olamam

Taş olsam baş olamam

Ben yarimden ayrılıp

Ellere eş olamam

 

Su gelir kütüğünden

İçilmez köpüğünden

Ayırmasın Allahım

Kimseyi sevdiğinden

 

Su gelir akma ile

Taşları yıkma ile

Oğlan ne fayda buldun

Karşıdan bakma ile

Sepet sepet yumurta

Yarim beni unutma

Sen beni unutursan

Gözyaşını kurutma

 

Trene binerdiniz

Kiminiz inerdiniz

Birer birer başolmaz

Cümleniz hoşgeldiniz

 

Onu öyle demezler

Peynir ekmek yemezler

Senin gibi maniciye

Manici bile demezler

 

Ak taşı kaldır da gel

Yılanı öldür de gel

Oğlan beni alcaksan

Keseyi doldur da gel

 

Dağdan indirdin beni

Küle döndürdün beni

Vermedin sevdiğime

Anne öldürdün beni

 

Dama vardım dam değil

Penceresi cam değil

Yare mektup yazacam

Akıl başta tam değil

 

Evin önünde pınar

Soksam ellerim donar

Ne kız oldum ne gelin

Yüreğim ona yanar

Tabancam dolu saçma

Kaçma sevdiğim kaçma

Zaten yürek yaralı

Bir yara da sen açma

 

Elma attım denize

Geliyor yüze yüze

Kürse Köyün kızları

Dokuz bin dokuz yüze

 

Saksı koydun masaya

Düştüm büyük tasaya

Karşı köyün kızları

Bir demet pırasaya

 

Ayakkabım takine

Terzilerde makine

Nasıl gönül vereyim

Senin gibi fakire

 

Karanfil eker misin

Bal ilen şeker misin

Dünyada yaktın beni

Ahrette çeker misin

 

Yaş nane kuru nane

Yanıyorum ben anne

İlk yarime vermedin

Buna bari ver anne

 

Çay benim çeşme benim

Ardıma düşme benim

Seninle dalga geçtim

Sevdiğim başka benim

Ayakkabım çözüldü

Bağla sevdiğim bağla

Bu ayrılık bizlere

Ağla sevdiğim ağla

 

Elma attım nar geldi

Dar sokakta yar geldi

Yolladı bilezik

Kollarıma dar geldi

 

Ekin ektim az derler

Güzele beyaz derler

Kime derdimi yansam

Bu dert sana az derler

 

Hey ediler ediler

Miyav dedi kediler

Mani söyleyiciler

Mani bitti dediler

 

Bahçelerde pırasa

Yaprağın kar yağsa

Kızlar kocasız kalsa

Oğlanlara yalvarsa

 

Krşıda Demirkapı

Sallanır çavdar sapı

Beni yardan ayıran

Sürünsün kapı kapı

 

İki kapı yan yana

Ben istemem kaynana

Kaynanalar olmasa

Geçiniriz yan yana


 
   
 
   
 
   
 
 

Hürriyet Sabah Milliyet
Star Cumhuriyet Radikal
Yeni Şafak Türkiye Gözcü
Akşam Zaman Posta
[Sitene Ekle]
 
VİZYONDAKİ FİLMLER  
   
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol